Skip to content

Seni seviyorum ama sende senden fazla olan öyle bir şey var ki esas onu seviyorum...

seni seviyorum ama sende senden fazla olan öyle bir şey var ki esas onu seviyorum diyor #lacan.

işte bu şey objet a'dır. objet a, gerçek bir nesne değildir, bir fantezi nesnesidir. ve bu nesne aslında yoktur. bu yüzden arzu tatmin edilemez. tatmin edilen şey aslında taleptir. birine aşık olmak**, objet a ile mümkündür. onda ondan fazla olana aşık oluruz. bu sevilen kişinin bilinç düzeyinde fark edilen herhangi bir özelliği değildir. bu, arzunun nesne içine işlenmesidir. kişinin saçına, boyuna, posuna aşık olmayız. seni, şu özelliklerinden dolayı seviyorum demek yanlış bir tanımdir. seni sevdiğim için o özelliklerini çekici bulurum. obje a, yetersizliğin kendisidir.

**fall in love... aşka düşmek! oysa türkçeye aşık olmak ile girmiş. ancak ingilizcesi, olan durumu çok daha güzel açıklıyor. aşık olmayız çünkü aşkın içinde bir seçim yoktur. olmak, biraz daha seçim gerektirir oysa biz aşka düşeriz; istemsiz bir şekilde içinde buluruz kendimizi... objet a işte... aşka düştüğümüz kişinin bilinen bir şeyi etkilemez bizi. onda bilmediğimiz bir şeyi severiz. kendimizde de eksik olan bir şeyi veririz. komple eksikliktir aşk ve bu yüzden ona düşeriz... olmayız. tökezleriz, uçurumdan yuvarlanır içinde buluruz kendimizi... ama ne anlatabiliriz, ne çözebiliriz, ne mantığa bürüyebiliriz... öylece gelir. zaten çözdüğümüzde de orada aşk yoktur.
aşk budur, aşkını söylemek de bununla ilintilidir; "eksikliğimi itiraf ediyorum ve seninle bunu doyurmak istiyorum, annemin babamın zamanında yapmayı bıraktığı şeyi senin yapmanı istiyorum ve konuşmayı bu nedenle öğrendim... sana söylüyorum ki beni anla." ancak bu, ben eksiğim ve sen beni tamamlıyorsun gibi bir yerden değildir; bu, sende öyle bir şey var ki bu eksikliği açığa çıkarıyorsun demektir, ben sana eksikliğimi hediye ediyorum... olmayanı hediye etmek; aşk işte bu.