Skip to content

Biraz da terapi hakkında

"biz zaten seni mutlu edemedik..." "hayat böyle, bir bakmışsın geçmiş bitmiş", "biz de senin gibiydik", "çalışmak herkes için zor", "senin psikolojin bozulmuş" ya da övücü, yüceltici birçok cümle. ya da seni duygunla anlamayıp iyi olduğuna ikna etmek gibi bir yerden gelen cevap...

derdinizi anlattığınızda aldığınız cevaplar bunlarsa, anlaşılmaktan ne kadar uzak olduğunuzu fark etmek, derdinizden daha fazla acı verebilir. insanların o an duymak istediği şeyler pek de bunlar değildir... zaten çoğu insan bunları bilir.
sessiz kalmak, dinlemek, nasıl olduğunu sormak, iyi olduğunu düşündüğünüz cümlelerden bile daha iyi gelebilir.
ve insanların çoğu cevaplarını bildiği halde defalarca, aynı insanlara aynı şeyleri söyler durur...

terapide de, durumu daha fazla anlamasını, aslında o anki duyguyu yaşamasını, acısını çıkarana kadar konuşmasını ister, onu nereye götürüyor, ne oluyor da bu cümleleri duyarken buluyor kendini, ne oluyor da her defasında aynı cevapları aldığı halde anlatma gereksinimi duyuyor bunu anlamaya çalışırız. defalarca betimletir, o duyguya götürmeye çalışır, bu nereden tanıdık geliyor, bu döngü nerede başlıyor, nasıl öğrenilmiş bunu keşfetmek için soru sorarız. ve örneğin yukarıdaki dert dediği semptomdur, anlaşılmamak, duyulmamak, her seferinde bile bile aynı arzu ile kendini anlatmak ve onun hatırlattığı daha derindedir. o nedenle onun keşfi önemlidir. bunlardan dolayı derine inmek, rüyalara, konuşmaya, sürçmeye, dile dikkat çekmek, ilk kaygıya, ilk ilişkilere, anneye, babaya dönmek gerekir ve bunlardan dolayı psikoterapiste ihtiyaç duyulur.
anlaşıldığını hisseden, duyulduğunu, görüldüğünü bilen, bir şeyleri keşfeden, hayata ve kendine dair merakı perçinlenen terapiye devam eder. zaten iyileştiren bunlardır, lacan'a göre, insan hatırladığı için daha iyi olmaz; kişi iyileştiği için hatırlar. ki zaten terapinin doğrudan iyileştirme gayesi yoktur, o, terapinin yan etkisidir. amaç eşlik etmek, bilinçdışını bilince çıkarmak, örüntülerini anlamak ve kendi seçimlerini yapma fırsatı sunmaktır.

görsel: freud'un sandalyesi.