birey için partnerinin arzusunun nedeni olan konumunun en azından bir süreliğine askıya alınmış veya sekteye uğramış olmasıyla açıklanabilir ki bu da değerli konumu önlemesine ve kim ve ne olduğu duygusunun kaybına yol açar. bu durum en azından bazı vakalarda histeriğin, partnerinin arzu nesnesi olmak isterken, partnerinin bu arzuyu tatmin ettiği ve jouissance’ı yakaladığı nesne olmayı istememesini açıklayabilir. #lacandaaşk
bilinçdışlarında bazı kişiler, sadece arzulanabilir olduğunda varlıklarını sürdürebildiğine inanıyor. bazıları olaylardan ya da karşıdaki kişinin duygularından bağımsız, kendini sadece sevilebilir biri ya da sevilmeyi hak etmeyen biri olarak tanımlıyor. tüm kişiliği buymuş gibi.
bu yüzden bazıları ilişkiye salt doğru ya da yanlış olarak bakıyor, bu ilişki olmalı ya da olmamalı… net bir siyah ve beyazlık… net bir sevilme ya da sevilmeme… ortası yok gibi.
‘’beni sevmiyor! beni hiç sevmedi! hayır, bana hep aşıktı!’’ deniyor büyük bir hararetle. her olay sadece bu bağlamda değerlendiriliyor. tam bir yüzdelik hali varmış gibi.
işin aslı bunu bilemeyiz… partnerin arzusunu, aklından, yüreğinden geçeni kontrol edemeyiz ve asla emin de olamayız. sadece hissederiz.
ama ikisi de yaşanır, iyi gelen yanı da olur, kötü gelen de… bazen yanlış yapar, bazen doğru… partner net kötü ya da iyi olmaz, bizim sevilebilir ya da sevilemez olmadığımız gibi.
ilişkinin iyi/kötü gelen yanı olur. üzdüğünde ya da yanlış gelen bir şey yaptığında, asla sevmemiş olmaz… ortası hep yaşanır, iki tarafa da gidilip gelinir… zaten ideal olan da budur. salt kötü ya da iyi yok, salt doğru ya da yanlış yok, salt sevdi ya da sevmedi yok… ikisi de oldu, oluyor, olacak… sadece bazısı bize iyi gelecek ya da gelmeyecek…
ama kişi neden bu kadar siyah- beyaz bir varolma halini sürdürüyor, bu da terapinin konusu. terapide;
kişi her acı çekerek ‘’bana bunu yaptı, meğer beni hiç sevmemiş’’ dediğinde, soru sorarak, hislerini konuşarak, sevildiğini hissettiği anları hatırlatarak, bu cümlenin üzerine dikkat çekerek, nereden öğrenildiğini araştırarak ve gerektiğinde yorum yaparak yeniden bir varolma biçimi elde etmesine alan açmak gerekiyor.