insan, anne karnına düşüyor... korunaklı bir alan, anne ile bir, annenin içinde... annenin tamamı ile doyuyor, kaygılanıyor, korunuyor... anne kendisi, kendisi de annesi.
insan, dış dünyaya düşüyor... ve hiçbir zaman bir daha o derecede yakın olamayacak şekilde anneden ayrılıyor...
doğumla birlikte ölüm kaygısı da baş gösteriyor...
insan, annesinin memesi ile tanışıyor.
bu meme şefkatli, hmm annenin kokusuna benziyor, besleyici ve lezzetli...
ve annenin içindeki insan, bu sefer meme aracılığı ile anneyi içine almaya başlıyor...
bu meme doyurucu; saldırıyor, sanki bilinçli gibi iki eliyle tutuyor...
haz da alıyor, yatışıyor da; açlıktan ölmeyecek... doğumla başlayan ölüm kaygısı, her doyduğunda an an azalıyor.
doğum öncesi duyulan özleme az az kavuşuyor.
hmm, yine de acı verici; asla anne karnındaki gibi olmayacak!
hüsran devreye giriyor... karnı doyuyor ama tatminsiz, yetersiz, tam değil. anneyi tamamen içine alamıyor.
eksik.
insan, tüm arzularını tatmin edecek şeyin, annesinin memesi olduğuna inanıyor, içinde sonsuz sevgi ve süt var da, anne sanki onu mahrum bırakıyor.
yine acı verici, anne karnı gibi değil hiçbir şey.
eksik.
böyle böyle başlıyor, iyi ve kötü. eksiklik.
ve insan suçluluğu deneyimliyor bu kez, tamamını istediği ve mahrum kaldığı şeye dair büyük bir suçluluk. ideal olana ulaşamamanın suçluluğu.
bu suçluluk kaygı veriyor, içinde durması ağır. iyi mi kötü mü bilinmez... birleştiremedikçe, emin olamadıkça daha fazla suçlu hissediyor. ve suçluluğu, zulüm ile yok etmeye çalışıyor. suçlu hissettikçe, zulmedildiğine inanarak onunla başa çıkıyor.
her insan düşüyor buna ama arasındaki yarık derinse, iyi ve kötü o derece birleşemiyor.
eksik.
ve insan büyüyor, bu sefer aşka düşüyor... karşıdakine eksikliğini hediye ediyor, tüm arzularını tatmin edecek şeyin sevgilisi olduğuna inanıyor bu kez. ama eksiklik baki. kimse alamıyor elinden. anne karnı değil çünkü hiçbir yer.
aşk; besleyici ama tatminsiz, sevgili ama acı verici.
tekrar.
anneye dair iyi ve kötü ne derece birleşmediyse, sevgiliye dair iyi ve kötü de o şekilde birleşemiyor.
ya seviyor ya zulmediyor
sanki sadece siyah ve beyaz olmak mümkünmüş gibi...