yaşamımın bir döneminde delirmekten korktum. o zaman elbette ismi benim için bu değildi ama acaba bir sorunum mu var, acaba bende bir patoloji var mı deyip durdum… kullandığım ilaçların zaten bende olan(!) ancak henüz ortaya çıkmamış bir psikopatoloji patlatmasından korktum, kaygılandım.
ama tam olarak neden bundan korkuyordum? ama aslında neyi istiyordum?
sonrasında, yaşadığım kaygıya, korkulara bir isim koymanın, bunu belirli kılmanın bana iyi geleceğini anladım. aslında bir yandan tanı almaktan korkarken, kendime derslerden psikopatoloji seçerken bir yandan da arzum buydu.
ama neden bir tanım olmalıydı, beni koruyacak olan neydi?
yaptıklarımın bir gerekçesi olsun istedim, hissettiklerim benden bağımsız! bakın ben yapmıyorum bunu, ben hastayım… suçlayamazsınız beni, böyle hissettiğim için hatalı kılamazsınız, yaradılışım böyle…
bu bir yandan sorumluluktan kaçış, bir yandan hissettiklerimi bir suç gibi sırtımda taşımanın verdiği acıdan kaçıştı… bir yandan da ben buradayım deme şekli. tabii ki kendimi koruma biçimi. özgürlüğüm.
uçlarda yaşamak istedim, kontrolsüzce bir şeyleri deneyimlemek, bir gün çok acı çekmek, bir gün çılgınca eğlenmek… her duyguyu bir süzgeçten geçirmeden iliklerime kadar yaşamak, yaşadığımı hissetmek…
eğer hissettiklerime bir kılıf bulursam o zaman o kadar da acı çekmeyecektim. sanki benim dışımda gelişen bir şey olacaktı, kontrolü kaybetme özgürlüğüm olacaktı, diğerleri içinde boğulmaktan kaçacaktım. istediğim zaman yok olacaktım ve kimse bana kızamayacaktı… acıyacaklardı ve hasta işte diyecekleri ama her koşulda da seveceklerdi… koruyacaklardı, sarıp sarmalamak isteyeceklerdi… varlığımın kanıtı olacaktı, sadece iyi şeyler için kabul görmek zorunda olmayacaktım, kötü bir şey yaptığımda da sahip çıkılacaktım… bu beni özne yapar mıydı yoksa tamamen nesneleştirir miydi bu da başka bir mesele tabii.
ama hata yapma özgürlüğüm artacaktı. her defasında olduğu gibi kendimi suçlamayacaktım, hissettiklerimin günahını taşımayacaktım… kızdığım bir ben olmayacaktı.
açıkçası ben delirmekten korkmuyordum, delirememekten korkuyordum…
film: karhozat, 1987 | bela tarr