- şimdi ben, ateşten parmak uçlarıma kadar kavruldum ve saç tellerimin kırık yerlerinde bile hissettim acıyı. aynı, sevincin baş döndürücülüğünü her hücremde hissettiğim gibi. daha dibi nasıl görebilirim? hangi güç daha derine itebilir beni. ne üzücü ki acının ya da sevincin kudretini böylesine hissedemeyecek kadar insan olmayana! hissediyorum o halde varım!
- şimdi ben, ateşten parmak uçlarıma kadar kavrulurken, saçlarımın kırık yerlerini de beraberinde yaktım... dibin en ücra köşesinden bu yangını söndürecek olanı buldum ama her hücreme kadar da külüm artık.
bu kül; hala sıcak, hala harlı... o har yakacak kırıklarımla beraber beni yakanı...
benimle yanan da beni yakan da, rüzgarın en ufak esintisiyle tekrar tekrar alev alacak, tek bir kıvılcımla yeniden, defalarca kavrulacak... ama sonunda daha güçlü çıkacak saçlarım; daha uzun ve daha berrak... ama yakan da kendinde yanmaya devam edecek.
ve zaman sonra üfleyeceğim vadesini dolduran küllerin bir bir peşinden, işi bitenler savrulacak sonluya ve ben tekrar yaşam ateşini harlayacağım kalanlarla ve aşkla...
ne üzücü ki acının ve yeniden harlanmanın kudretini böylesine hissedemeyecek kadar insan ol(a)mayana... hissediyorum, o halde varım!
- şimdi ben, ateşten parmak uçlarıma kadar kül oldum ve o harın içinden bir nefes daha üflendi bana.
doğdum, ve hayatın karşısında üryanım yeniden. elime tutuşturulan birkaç çulu giymeyeceğim bir daha!
bir can daha bahşeldi en yüceden ve dedi ki: tekrar düş, tekrar yan, tekrar kavrul, tekrar öl ve tekrar ol! çattım kaşlarımı, güldü ve "insan olmak budur sevgili kulum" dedi hınzırca, kendi ismini kendin oku madem bu sefer kulağına...
içimden seslendi, küllerime üfleyerek dedi, sonsuzluğa uğurladı yeniden. adımı koydurdu bana; yanmış olmanın verdiği güçle değil, varolmanın verdiği cesaretle!
kırık yerlerimi önce yaktı, sonra sevecek olanı yolladı; kendimi yolladı, hep orada olanı yolladı, beklediğimi yolladı. yeniden kök saldılar saçlarım... ama malum kırılmak için hazırlar hala... düşecekler defalarca aynı yangına. gülecek yine yaratanların en yücesi... kendin koydun adını bu sefer, ne ala!
ne üzücü ki kül olmanın ve yeniden doğmanın kudretini böylesine hissedemeyecek kadar insan ol(a)mayana, hissediyorum, o halde varım!