Varolmak Cesareti

Keşke kedi olsam -4-

Written by Setenay İzci | 16 Ağustos 2025

bazen işim oluyor ve çorap'ı odasına koyuyorum, kapısını kapatıyorum. bazen bağırıyor... saatlerce, hiç usanmadan miyavlıyor. bazen de yatağına yatıyor, ilgilenmiyor ve oyun oynuyor. bağırdığında yanımda olmak istiyor ve bu arzusundan hiç vazgeçmiyor, alana kadar çabalıyor, sonunda kapıyı açıyorum geliyor kucağıma yatıyor, orada uyuyor. bir derdi yok, aç değil... sadece benimle olmak istiyor ve alana kadar da bunu gösteriyor. gösterdiği için utanmıyor, arzusunu dile getirdiği için küçümsenmiyor, taktik yapmıyor... bağırıyor ve istediğini alıyor, ihtiyacını gideriyor, mutlu oluyor, huzurlu, güvenli...
bazen de bunu istemiyor, bağırmıyor... o zaman yanımda olmak istemiyor çünkü. olduğu durumdan da memnun. yatağında yatıyor, topuyla oynuyor. böyle işte... ihtiyacı varsa, bir arzusu varsa bunu almaktan asla çekinmiyor, utanmıyor, yargılanmaktan, reddedilmekten korkmuyor. istemiyorsa da tamam, kendi halinde yaşıyor.

o kadar iyi biliyor ki neyi istediğini ve istemediğini, bunu sonuna kadar yapabiliyor. mantık, düşünce yok, sadece güdü var, arzu var belki de duygu var...

bizde ise bunları yapmaya ya da yapmamaya götüren milyonlarca parametre var... akıl çok da matah bir şey değil işte. duygular çoğu zaman durumu anlatıyor... arzuyu konuşturuyor.

biz kendi kendimizin tutsağıyız. kendi düşüncemizin tutsağıyız. düşündüğümüzde varolduğumuza inandık çünkü... oysa düşüncelerimiz özdü. bize varolmak gerekti zira varoluş özden önce gelirdi. ve varolmak da otantik olmakla ilişkiliydi. otantik olmak ise arzu ile. arzunun keşfi ile. büyük başkanın keşfi ile.

insan ilişkisi bazında düşünürsek, tabii bu kadar talepkar ve ısrarcı olmak karşı tarafa yorucu gelebilir, kapıyı açana kadar zorlamak boğucu ve bunaltıcı gelebilir, talep etmediği halde maruz bırakmak sınırları ihlal edebilir, ihtiyaç karşılıklı çünkü.
ama ihtiyaçların sahibi olarak iş bize düşüyor, o duygular bizimle ilişkili. onu anlamlandırmak, o arzuya temas etmek, belki onu başkaya kanalize etmek bizimle ilişkili. ileriye doğru yaşayacağız, geçmişi anlamlandıracağız ya, bu da ancak arzunun ne kadarı bize dair ne kadarı başkasının bunu keşfi ile mümkün... döndük dolaştık otantikliğe geldik...